Koç’taki canlanışının ardından Boğa’nın zamanının başlamasıyla baharın ortasındaki dinginlik hüküm sürmeye başlar. Bu dönemde yapraklar iyice yeşermiş, çiçekler açmış, hayvanlar cömert doğada karnını doyurmuştur. Doğa sakince baharın tadını çıkarır gibidir. Her şey daha kontrollü, korkudan ve cesaret gerektiren şeylerden uzak, huzurludur. Sanki Koç savaşı kazanmış, huzurlu Boğa’ya dönüşmüştür. Koç’un hayat veren gücü alınıp doğada somutlaştırılmış, bir forma kavuşturulmuş gibidir. Yemyeşil çimenlerin üzerinde sanki bahar hiç bitmeyecekmiş gibi geviş getiren Boğa, bu burcun içindeki zamandan bağımsızmış gibi yaşanılan rahatlığı temsil eder.
Boğa’nın sembolüne ilk baktığımız anda bir boğanın yüzü ve boynuzlarını görebiliriz. Ancak bu sembol bir anlam daha içermektedir: Bu da dolunayın üzerindeki yarımay, bir başka deyişle dişi enerji ve Toprak Ana’nın yaratıcılığı ve üretkenliğidir.
Boğa Burcu’nun, ilgili olduğu ayın ruhunu aldığı düşünülebilir. Sadelik, sessizlik, huzur ve barışı arama, karmaşıklıktan hoşlanmama onun özüdür. Dinginliğe ulaşmak ve onu korumak en büyük amacıdır.
Toprak enerjisi Boğa ile başlar. Gerçekten de hem Toprak Elementinin gerçekçiliğini, dünyeviliğini, sağlamcılığını, ayağını yere basma güdüsünü, maddiyatçılığını, hem de verimliliğini içerir. Öte yandan Sabit özellikte olması tekrar güven ihtiyacını ortaya çıkartırken, inatçılık, sabır, telaşsızlık özelliklerini bu temaya katar. Toprağın Sabit hali maddeden, sahip olunanlardan ve içinde bulunduğu rahattan asla feragat etmek istemeyen bir yapı ortaya çıkartır. Öte yandan Venüs yönetiminde olması da Boğa’ya keyifli olma, huzur arayışı, rahata düşkünlük, aşk ve cinselliğe önem vermeye ek olarak, güzel sanatlara yatkınlık özelliği de katar.
Boğa Burcu yaşamı hissetmek ve ondan keyif almak ister. Bunu sağlayacak her şey onun için çok önemlidir. Toprak ve Venüs özellikleri onun 5 duyusunu çok hassas hale getirir. Her bir duyusu keyif içinde olmalıdır. Güzel kokular, lezzetli yiyecekler, dokunduğunda hoşlanacağı kumaşlar, doğa manzarası, müzik, resim gibi sanatlar onun için diğer burçların hepsinden daha önemlidir.
Fiziksellik, maddesel dünyayı duyularıyla algılamak, dokunmak Boğa için çok önemlidir. Koç Burcu’nda yeni bir çocuk doğduğunu farz etmiştik. Boğa ise çocuğun meme emdiği, karnını doyurduğu, huzurla uykuya geçtiği evreyi temsil eder. Yani dokunmak, hissetmek, beslenmek ve rahat olmak ön plandaki arzulardır.
Kendini güvende hissetmek en kuvvetli motivasyonlarındandır. Bu yüzden de sahip olduklarına çok önem verebilir, cimrilik ve kıskançlık yapabilir. Aslında çalışmaya değil de keyif çatmaya eğilimli bir yapısı olmasına rağmen, hayatta somut değerlere sahip olabilme güdüsü, bir şeylere sahip olabilmek için çalışmasını, güç sarf etmesini sağlar. Boğa Burcu hayaller yerine gerçeklere ulaşmaya çalışır.
Toprağın ve Sabitliğin birleşiminden yüksek bir dayanıklılık ortaya çıkar. Toprağın sabit halini bir kaya olarak düşünürsek Boğa Burcu sabrıyla, kararlılığıyla, güvenilirliğiyle, iradesi ve serinkanlılığıyla adeta bir kaya gibidir. Onu bir kaleye ya da bir sakin bir limana da benzetebiliriz.
Sağlamcıl kişiliği, tutarlı oluşu ile güven verir, yüksek toleransa sahip oluşu ile saygı ve sevgi görür. Küçük şeylerden mutlu olabilen, sadık bir dost olan Boğa Burcu çevresindekileri de huzurlu ve rahat gördükçe daha da tatmin olur. Kalkıştığı engelleri Koç gibi savaşarak değil, zaman içinde sabırla çözer. Bu yüzden işleri yapabilme, bitirebilme yetisine sahiptir.
Maddiyata ve güvenceye aşırı önem verdiğinde kendi huzur arayışını kendisi bozabilir, içindeki tüm dengeleri altüst ederek huysuz bir kişilik geliştirebilir. Güvence düşkünlüğünü aşırıya kaçırma, inatçılık, esnek olamama özelliklerine, risk almaktan kaçması da eklenince uyuşuk, aşırı durağan ve sıkıcı olmaya başlayabilir. Dar kalıplar içinde yaşamaya başlayabilir ve hatta bu durumu fark edemeyebilir. Duygulardan, hayal gücünden yoksunluk, zihinsel düzeyde de hareketsizleşme gibi riskleri ön plana çıkmaya başlayabilir. Tutarlılık uğruna gelişmeye karşı koymak da Boğa Burcu’nun düşebileceği hatalardandır.
Bütün bu risklerin öbür yüzünde ise dünyevi zevklere aşırı düşkünlük gösteren Boğa tipi durmaktadır. Bu Boğa tipi ise kendi keyfinden başka hiçbir şeyi umursamadığından duyarsız, çıkarcı ve ilkel bir yapı ortaya koyabilir.
Sonuç olarak Boğa’nın paylaşmayı öğrenmek, kendine ve başkalarına esneklik gösterebilmek, gelişmek için değişmenin gerekliliğini kabul etmek, dünyaya güvence için değil öğrenmek ve gelişmek için geldiğimizi hatırlamak, fiziksel ve maddi olanın dışında da gerçeklikler olduğunu kabul etmek gibi konulara dikkat etmesi gerekir.
Haritamızda Boğa Burcu’nda bulunan gezegenler veya Boğa Burcu’nun yönettiği evler söz konusu olduğunda güvenlik arayışı içinde olur, durağan, tutucu ve sağlam bir tavır gösterme eğiliminde oluruz. Kısacası hayatımızın bazı alanlarında bu enerjiyi kullandığımıza göre, bilgimizi geliştirerek risklerinden ve potansiyellerinden de daha iyi faydalanmamız mümkün olabilir.
Boğa burcu aşırı vurgulandığında, harita sahibi aşırı sahiplenici, değişime karşı direnen, sürekli haz ve emniyet peşinde koşan bir yapıda olabilir. Hatta uç durumlarda sınır kişilik özellikleri sergileyebilir.