Bu dönemde kıştan kalan kar ve buzlar erimeye başlar, toprak suyu emerek ve nemlenerek verimli hale gelir. Doğa, baharda yeniden canlanabilmek için tüm suyu, tohumları iyice içine çekmeye çalışır. İçe çekilme ve verimlilik özelliklerinin ön plana çıktığı bu dönemde hava oldukça dengesizleşir. Bazen kış, bazen de bahar özellikleri sürekli yer değiştirir, tıpkı Balık Burcu insanının ruh hali ve hayat akışı gibi. Bu dönemde artık insanlar elindeki tüm işleri sonlandırmaya çalışırlar ki baharda yeni bir şeylere başlamaya, rahat etmeye hazır olunabilsin. Balık Burcu’nun doğduğu bu dönemde insanlar biraz huzursuzdur çünkü kışın bitmesini sabırsızlıkla beklemekte, ancak baharı da henüz yaşayamamaktadırlar.

İnsanın kısıtlı bilinci bir yarım halkayı, evrenin sonsuz bilinci ise diğer yarım halkayı oluşturur ve bu iki bilinç düzeyi dünya üzerinde birleşir. Dünya burada adeta bir köprü görevi görmektedir. Balık Burcu’nun temelinde bu iki arada olma durumu yatar ve düalizmi buradan gelir: Evrenin sonsuz farkındalığıyla bir olmaya çalışırken aynı zamanda dünyadaki varlığını da kontrol edebilmek ve sürdürebilmek büyük bir sınavdır.

Su elementinden olan Balık Burcu da tıpkı Yengeç ve Akrep gibi duygularla, derinlikle, sezgilerle ilgili, gizemli bir burçtur. Ancak bu kez su değişken haliyle karşımıza çıkmaktadır, bu da duyguların dağıtılması, paylaşılması ve hatta feda edilmesi anlamına gelir. Şans ve bolluk gezegeni Jüpiter’in etkisiyle Balık da sürekli gelişmek, bilincini yükseltmek ister. Deneyimler ve seyahatler Yay’daki gibi dışa yönelik değil bu kez suyun etkisiyle daha içsel, daha manevi boyutta olacaktır. Modern gezegenlerden Neptün ile de ilişkilendirilen Balık, buradan da daha ilahi bir boyuta, daha büyük bir fedakarlığa ve kaosa kavuşur.

Zodyak’ı başlatma gücü ve enerjisi Koç’ta şekil bulmuştu. Ancak artık Zodyak’ın tamamlanması ve sonlandırılması gerekmektedir ve bunu yapacak fedakarlığa, bütünleşme yeteneğine ve sonlandırabilme özelliğine sahip olan burç da Balık’tır.

Balık Burcu sanki Zodyak’ın tüm deneyimlerini yaşamışçasına bir bilgeliği içinde bulundurur. Onun için maddiyat, ego ya da kariyer gibi kaygılar anlamsızdır. O sanki daha farklı bir boyut, daha farklı bir gerçeklik peşindedir. Dikkatini dış dünyadan iç dünyaya yöneltmiş, müthiş hayal gücü ile sanki farklı bir boyutta yaşamaktadır.

Hassasiyeti, empati gücü, esnekliği ve hoşgörüsü ile fiziksel gerçeklikten uzaklaşabilmek onun için çok kolaydır. Bütün bu kaygısızlığı ile ego kullanımını en alt düzeye indirmiştir, bu yüzden kendini başkalarına adamaktan çekinmez, özveri temel özelliklerindendir.

Bilinci kolayca aşar, meditasyona, müziğe, dine ve egoyu aşmaya yarayan, kendini adamasını sağlayan her türlü yönteme açıktır. Çok daha farklı bir arayış içinde olması onu mistik ve gizemli konulara yaklaştırır. Bütün bunlar onun tamamlanma duygusuna, bütünleşme isteğine, sınırları kaldırabilme gücüne katkıda bulunur. Böyle bir anlayış içinde fedakarlık, sonlandırmak, bırakmak ve tevekkül çok kolay yer bulur.

Dünyaya karşı alıcılığı çok yüksektir, aktif değil izlenimcidir. Diğer insanlarla duygusal bütünlüğe ulaşmak, savaştan uzak durmak, şefkat, merhamet Balık Burcu’nun tipik özellikleridir. Dünyayı olgunlukla izleyip kendini, insanları, olayları, dünyayı olduğu gibi kabul eder ve bu da onun bilgeliği ve kendini aşma gücünü artırır.

Balık bu farklı tarzı yüzünden yanlış anlaşılmaya, zayıf ve pasif görülmeye ve sömürülmeye açık hale gelir. Egoyu umursamaması hedefsiz kalmasına, yavaş yavaş çözülmesine, dağılmasına, kendini başkaları için feda etmesine ve kendi değerini kendisinin azaltmasına, hatta yitirmesine sebep olabilir. Riskleri oldukça yüksek bir burçtur. Gerçeklerden uzaklaşması, objektif olamaması, kendi hayal dünyasına kapılması, ruhsal çöküntüye uğraması ve acı çekmesi mümkündür. Kendini herhangi bir şekilde uyuşturması, bağımlılıklara eğilim göstermesi, sonunda bu dünyada yaşadığını unutmasına, sorumsuzluk, amaçsızlık hissetmesine sebep olabilir.

Risklerin öbür tarafında ise net ve açık olamaması, sorunları sessizce kendi yöntemleriyle çözmeye çalışması, sinsi bir enerji ortaya koyması, sürekli hassas ve zayıf görünmesi ve aşırı fedakârlık yapması ile duygu sömürüsü yapması ve bu yolla insanları da karmaşaya sürükleyen, güvenilmesi zor ve tehlikeli bir kişilik ortaya koyması bulunur.

Başkalarını anlamaya ve onlara yardımcı olmaya çalışırken öz benliğini koruyabilen bir Balık çok güçlü olacaktır. Çevresini, onu etkileyecek herkesi seçerken dikkatli olmalı, zaman zaman gücünü toplamak için izlenimciliğe ara vermeli ve kendi savunma mekanizmalarını geliştirebilmelidir. Aksi takdirde fazlasıyla savunmasız ve zayıf duruma düşebilir. Bu dünyada yaşadığını unutmadan hayal kurabilmelidir.

Haritamızda Balık Burcu’nda bulunan gezegenler veya Balık Burcu’nun yönettiği evler söz konusu olduğunda dış etkilere çok açığızdır. Hayatın bu alanında daha fedakâr olabiliriz. Kısacası hayatımızın bazı alanlarında bu enerjiyi kullandığımıza göre, bilgimizi geliştirerek risklerinden ve potansiyellerinden daha iyi faydalanmamız mümkün olabilir.

Balık burcu aşırı vurgulandığında, harita sahibinin “şizofreni” ile karşı karşıya kalması olasıdır.

Şizofreni, genel olarak halüsinasyonlar (gerçekte var olmayan görüntüler görme, sesler duyma vb.), konuşmada düzen bozukluğu ve çeşitli delüzyonlarla (mesela bir kişinin düşüncelerinin bir başkası tarafından duyulduğuna inanması) karakterizedir.

Şizofreni rahatsızlığı olan kişiler, genel olarak sosyal ilişkilerden uzaklaşarak izole olurlar ve gerçeklerden de uzaklaşarak kendi dünyalarında yaşarlar.

Kendi dünyalarındaki fanteziler hâkimdir; objektif gerçeklikler ya reddedilir ya da çarpıtılır.